İmanın Şartları

Allah’a inanmak imanın ilk ve en önemli şartıdır. Allah inancı olmayan bir kimse ne Müslüman ne mümin sayılabilir. Yüce Allah’ın yaratılarını kabul etmeyen onun için ibadet etmeyen bir kimse kâfir olarak anılır. Kâfirlik Allah katındaki en kötü mertebedir. Allah en başta insanlara yalnızca inanmalarını ve ibadet etmelerini emretmiştir.Meleklere inanmak imanın diğer önemli şartlarından biridir. Melek yüce yaradan tarafından yaratılmış cinsiyeti olmayan Allah’a benzersiz bir şekilde itaat eden ve gözle görülmesi mümkün olmayan ruhani varlıktır. Meleklerin nurdan yaratıldığı bilinmektedir. İnsana benzemez ne yer ne içerler doğurmazlar onlar Allah’ın emirlerine asla karşı gelmezler. Hiçbir günah işleyemezler.

Allah insanoğluna tüm buyruklarını kitaplar yoluyla aktarmıştır. Kitaba iman etmeyen bir kimse Allah’a iman ediyor sayılamaz. Allah’ın buyrukları kitapta yer alır. Bu kitaplar peygamberler aracılığı ile insanoğlunu yola sokma maksadıyla gönderilmiştir. Emirler yasaklar ve doğrular bu kitapta yer alır. En önemlisi 3. şartı olan kitaplara inanmak Allah’ın buyruklarına inanıp doğru yola girmek oradan çıkmama için önemlidir.

Tüm bu dini kitaplar peygamberler aracılığı ile insanoğluna bildirilmiştir. Allah’ın buyruklarını insanlara ileten bu benzersiz kullar sayesinde insanoğlu doğru yola girebilir. İyilik kötülük gibi birçok gerçeği insanlara bildirmek için insanlara gönderilen kitaplara inanmak imanın 4. şartıdır. Kitaplara inanmayan bir kimse mümin sayılamaz.

İmanın en önemli şartlarından biri olan ahiret hayatına inanmak yaradana ve onun buyruklarına inanmaya sıkı sıkıya bağlıdır. Bir kimse Allah’a ve onun yaratılarına inanıyorsa ahiret inancından kaçınamaz. Allah kullarına öteki dünyadaki ahiret hayatını kitapları aracılığı ile anlatıp bu dünyadaki iyiliklerinin ve iman dolu kalplerinin öteki dünyada ödüllendirileceğini buyurmuştur.

Son madde olan kadere iman etmek İslam’ın en temel gereksinimlerindendir. Kader her şeyin Allah’ın kudreti ve tercihi doğrultusunda yönlendirmesi demektir. Allah inancı olan kimseler kader inancıyla birlikte Allah’ın kudretini kabul eder ve onun önünde saygıyla eğilirler.